Pazartesi, Ocak 28, 2008

scart - uyum - tv - barbie

annemler bende. malum kreşe gitmiyo, hastane ameliyat falan. cam fanusta gibi maşallah. neyse efendim. bütün gün winx, barbie, tom ve jerry gibi çizgi film, çizgi sinema izlemekten, benim validenin içine fenalıklar gelmiş olmalı ki... bi iş için kendi memleketlerine giden kocasına, feryat figan.
-yücelcim, benim küçük tv getir gelirken dedi.
neyse babacığım da yüklendi geldi 37 ekran tv'yi. ama dedim anneme, " anne o tv dedem zamanından kalma, ne tv ne dvd bağlanmaz"diye ama, işte semra hanım da ısrar edince önünde durulmaz. geldim akşam, anneme tvyi bağlanamayacağını açıkladıktan sonra, eldeki kablolarla dvd'ye bağlayabilir miyim diye dudunun odasına geçtim(gördüğünüz üzere yaratıcılığım elektirk kablo tesisat konusunda da sınır tanımıyo. nası yapacaksam.). bi müddet uğraştıktan sonra, uygun girişlerin olmadığına kanaat edip, içeriye müjdeli haberi verdim. "olmuyo". bu habere en çok annem tepki verdi.
-ne yapacam ben şimdi.
ertesi gün babamı tv.ciye göndermiş, eski tv ile dvd arasındaki scart girişi sağlayacak bi alet var mı diye bakmaya. babam gitmiş, bi yerde 35 bi yerde 20 bi yerde de 15 demişler. beni aramış ama duymamışım. 15 gün için de o kadar çok para verip veremeyeceğime karar veremediği için dönmüş gelmiş. akşam eve geldim. annem köpürmüş. başladı bizi fırçalamaya.
- babana dedim zaten. o kadar para vermesine kızmazsın diye ama anlatamadım. bu kadar şey için sorulur mu? bütün gün wisss izledim. bayılacam artık.
diye restini çekti.
-kalk baba dedim. gidip al. hatta tvyi götür de uyup uymayacağına baksınlar.
babam gitti ama tvyi götürmeden gitti. aldı geldi. yine girdik dudunun odasına, başladık, kabloları birbirine bağlamaya, ama yok tık yok, çalışmıyo işe yaramıyo. tabi bunun olmasını dududa istiyo, odasına tv konucak ne büyük lüks. heyecanla bekliyo olsun diye. bu kez müjdeyi duduya verdim önce.
-olmuyo annecim eyip içeri geçtim. babama da baba yemekten sonra açıksa gidip bakalım şu tvciye. belki biz yanlış bi şey yapıyoruz dedim.
o sırada içeride dedesiyle kalan dudu, dedesine:
- dede anneme bi söylesene bi kere daha denesin. belki yapar . çünkü o çok güçlü demiş.
kıyamam kuzuma annesini he-man ya da she-ra sanıyo (bizim çocukluğumzun güçlü çizgi kahramanları. "gölgelerin gücü adınaaaaa").
yemekten sonra düştük yollara. ben de dvd, babamda tv. gittik, meğer aldığımız şeyin elektrik hattında sorun varmış, yanlış bi şey yapmamışız ama elektrikulaşmadığı için çalışmamışmış. aldık malzemeleri eve dönerken, babam bana dudunun beni she-ra sandığıını anlattı ve ekledi. tvci kapalıymış, bi şey yapamadık, olmadı diyelim. sonra ben sana "hadi ada dene bakalım belki sen yaparsın" diyeyim sen de yap dedi. (biz de çok kötüyüz be. dudu beni gerçekten kahraman sanacak. gerçi benim bildiğim kız çocukların kahramanı babası olur ama yeyse)

eve geldik, durumu dedesinin planladıığı gibi yaptık. tvyi kurup cd çalışmaya başlayınca, dudu havalara uçtu. sonra manalı manalı dedesine bakıp:
-demedim mi ben sana annem çok güçlü, yapar diye, diyerek kasıldı.
haberi anneme verdiğimde ise; süt liman oldu sultan hanım.
ben de yeni maceralara, güç görevlere, başka limanlara yelken açtım. halledilmesi gereken daha çok problem var. iş beni çağırıyo... hoççakalın.....

3 yorum:

Adsız dedi ki...

daaalııın ulen kötüler!!!! adaaaaanım geliyooooo:)))

Adsız dedi ki...

ha bi de biz artık postmodern pammık pirenses neyim izlemiyeceğiz sanırsam.. i law u semra teyseeemmm:)))

hephercokhic dedi ki...

ahhh sormaaa yuseeeeee. duduların gücü adına....