Soğuk bir cumartesi sabahı, yattığım yerden, perdenin arkasından sızan gün ışığı ile odamı seyrediyordum. Yaşadığım birçok cumartesinden tek bir farkı vardı, bu cumartesi ölümü kendime çok yakın hisseediyordum. ÖLÜM. Ya bugün ölürsem, belki de ölecektim. Yattığım yerden bu düşünceyi kafamdan atıp biraz daha uyumayı düşündüm. Fakat faydasızdı, uyuyamıyorudum. Sabahın bu erken saatinde beni ancak bu düşünce yatağımdan kaldırabilirdi. Çünkü eğer öleceksem, ölmeden önce yapmak isteyip de ertelediğim, unuttuğum, hep sonralara yarınlara bıraktığım şeyleri yapmalıydım.
İsteksizce ve biraz da yorgun doğruldum, ayaklarımı sürüyerek yüzümü yıkamak için banyoya yöneldim. Aynada kendimi görünce ürkttüm. Evet, gerçekten de bugün ölebilirdim, gözlerim kançanağı gibiydi ve altında kocaman mor halkalar, bir yığın sebebini bile bilmediğim çizgiler . Ölecek kadar yaşlı mıydım? Yok canım sadece otuziki yaşındaydım, daha yolun yarısına bile gelmemiştim. Tam sevinecektim ki aklıma genç insanlarında nedensizce öldükleri geldi. Hem de benden çok daha genç insanlar ölüyorlardı, yani ölümün yaşı yoktu. Toparlanmaya çalıştım, ayna karşısında yüzümü şekilden şekile sokuyor , gülümsemeye çalışıyordum. Sonunda takma bir yüzle dolaşamayacağıma karar verip, kendime işkence yapmaktan vazgeçtim. Birazcık mutlu olmak istiyordum. En azından ölürken mutlu bir gülümseme olsaydı yüzümde... İçim burkuldu, boğazım düğümlendi. Kendimi hüzne bırakmayacaktım, teslim olmayacaktım çaresizliğe. Bugün öleceksem ne yapmalıydım ki mutlu olayım.
Genç Osman - Hepsi Aynı
-
sevdiğimiz adam sesigillerden pek muhrerem Genç Osman yeni albüm çıkardı,
tee yıllar sonra..
ondan heralde, tadından yenmiyor..
günlerdir dinliyorum, doya...
11 yıl önce