Baş dönmesi, mide bulantısı, hamile olabilir misin sorusuna "yok canım mümkün değil" diye cevap vermeler...
Şimdi biliyoruz. Küçük bir beden, her gün dönümü, bulunduğu alanı genişletme ihtiyacı ile sana ve ona benzemek için çabalayarak, minik kalbi doğum gününe kadar sessiz ve hissettirmeden atarak büyüyecek...
Zor günler bekliyor ikinizi:) Uykudan kalkmayan baş, sorulan "nasılsın" sorusuna bile "ne demek nasılsın? ne demek istiyorsun? dalga mı geçiyorsun benimle" diyecek kadar üstün alınganlık gösterisinde bulunacak bir beyin, gittikçe büyüyen bir karın, zaman zaman artık çok mu çirkinim diye başlayan cümlelerin ardından gelen gözyaşı krizleri:)))
Tabi bunun yanı sıra, tüm Türk filmi repliklerine ağlayabilme cesareti ve özgürlüğü, görülen, kokusu duyulan ve hatta adı geçen tüm yemekleri yemen gerektiği konusunda gösterilen telaş, sevildiğini hissetmek ve anlamak için çok da iyi bir dönemdir. Artıları ve eksileri ile unutulmaz bir dönemdir.
Bunlar senin için geçerli olan şeyler. Ya bizler... Ben ilk kez teyze olacağım. Duduya dolaylı olsa kardeş gelmiş olacak. İlk kıskançlığını yaşayacak. Çok kavga edecek ve birbirlerini çok sevecekler. Dudunun kardeşi olmasını ne çok isterdim biliyorsun. Bu imkansızlıklar içinde "kardeşim" diyebileceği miniğin olması içimi rahatlatıyor. Üçümüzün arasındaki o bağı yaşayabilecek olması, yıllar sonra giderken duduyu ona, onu da duduya emanet edebilecek olma rahatlığı ve huzuru içindeyim. çok mutluyum ve çok da sulu gözlü. Seni seviyorum benim güzel kızkardeşim.
Not: artık duduya asılmaktan, onu kız edinmekten vazgeçrsiniz. haa bir de ben onca didindim çalıştım sana benzettim. Seninkinin de bana benzemesi için çalışmalarınızı bekliyorum. )))