Pazar, Haziran 04, 2006

.....tan bi konu:)

Yazmak ya da yazmamak işte bütün mesele bu:) düşündüm neticede bu bizim biraz da dudunun günlüğü olduğuna göre ( ki dudu okuma yazma öğrenecek de, burayı okuyup başından geçenleri öğrenecek de yani asıl maksat bu ya. bu maksada da ulaşacağımız şüpheli de olsa) ( allam şu "da"bağlacını da(:)) ne çok kullandım. ) yazılmalı.

Bu güzel c.tesi papisinin babasının bahçesine gittik, kahvaltı ettik, bakla bezelye ayıkladık, çilek toplayıp yedik. dudu bezini kirletti, çıkartık. Semmyaaa bezini bağlama, nasılsa açık hava hem dudu çişi gelirse söyler dedi. biz de büyük insan sözü dinleriz tabi. bezi çıkarıp, eşofmanını giydirdik. Dudu bahçede, çiçeklerle böceklerle karıncalarla oynuyo. sonra birden bi ağlama sesi duyduk. Gözümüzün önünde, ne düştü ne korkacağı bi şey oldu(öyle sanıryoruz). manzara şu, dudu yere bakıyo, bi eliyle sol paçasını tutup sallamaya çalışıyo ama nası bi ağlamak ki sormayın . yanına gittik. baktığı yere baktığımızda, bi parçacık kakasının yerde olduğunu gördük. Bizim dudu kaka yapmış, kaka eşofmanın paçasına da düşünce korkudan (kuvvetle muhtemeldir ki kakasının yürüdüğünü sandı) feryadı basmış. Ada'sı hem gülüp, hem "korkma kızım, o senin kakan. bi şi olmaz, yıkanınca gidiyo, hani seninle yapıyoruz ya tuvalette "güle güle kaka" diye. işte ondan bu da." tesellileri ile belden aşağısını yıkamak üzere tuvaletin yolunu tuttu.