skip to main |
skip to sidebar
Artık gördüğünüz üzere yardımcı bir hanıma para ödememe gerek kalmadı. Artık kızım koca kız oldu. Ev işi, ütü, çamaşır, bulaşık hiç zor gelmiyor. Tek bi sıkıntımız var, o da iş yaparken gelinlik giyme hevesi. bunu da aştık mı gel keyfim gel diyeceğiz artık.
Duru hanım son zamanlarda pek bi huysuzlaştı. Kendini eve atar atmaz, önce odasını bi kolaçan ediyor arkasından da talan. Sonra çeşitli aralıklarla ve ardı sıra gelen, "oyuncak", "yego" (lego), "abara" (araba), "bebek", "hamuy" (hamur), "çizci film" (çizgi film), "yap-bos", "kipat" (kitap) gibi sızlanmalar eşliğinde gelen ağlama krizlerine dönüşen duruma çok uzlaşmacı bir yol buldum(k). Duruyla masaya oturup bu konu üzerinde konuşarak mutabakata vardık. Mutabakatımızı yazıya döküp, evin en uğrak, en görünen yerine astık. El sıkıştık ve anlaştık. Yalnız sözleşmemizin yazılı kısmı , çizgilerle desteklendi.
Şimdi duru akşamları geldiğinde bu gece ne gecesi diyo. ben de durucum bugün çarşamba yani 3.gün say bakalım 3.günü, bugün ne günüymüş diyorum. Yüze biraz şaşkın bakıyo. Sözleşmemizin yanına gidip birlikte sayıyoruz. 3.günü bulduğumuzda Duru "yasasınn sidi, çizci film günü" diye sevinerek odasına gidiyor. Yukarıdaki sözleşmeden de açıkça anlaşılacağı gibi,
pazartesi - araba, bebek, lego günü
salı - oyun hamuru günü (siz bi şeye benzetmeseniz de çizdiğim bizim durunun oyun hamuru kutusunun aynısı)
çarşamba - çizgi film günü
perşembe - yap-boz günü
cuma - ? bilemediniz mi? ayol bi şi çizmemişim serbest gün. cuma ne isterse oynarım kızımla.
Not: şimdi baktım da bizim mutabakat pek silik çıkmış en kısa zamanda net bi tane çekip yüklücem buraya.