Cumartesi, Eylül 02, 2006

Tatile çıkmayanlara atfen:)


Tatile gidiyorum. tatilden dönüyorum diyerek güzel bi tembellik yaptığımın farkındayım. işte size, gezelim görelim tadında bu sene ki tatil istikametim. Yukarıdaki fotografa bakınca bi şey anlaşılmıyo ama bu sene tatil için seçtiğim mekan güney sahilllerimizin güzide yerlerinden Fethiye'ydi. Fehtiye'ye hatırlamadığım bir cumartesi öğle üzeri indiğimizde, dereceler 51 santigratı gösteriyordu.

Fethiye'de bizi misafir eden Nurhayat-Muhammed ve sürekli "dit" demesine karşın gideceğimiz gün kapı önünde çığlık çığlığa ağlayan Zeynep Nehir öyle güzel ağırladılar ki bizi, yüreğim sevinçle doldu.
İşte bu da Bayan "Dit":)))

Sonraki günlerde kareyi tamamlayıp, Hisarönünde kalacak bir yer bulduktan sonra, gündüz yüzerek, geceleri de mekan keşfetmekle vakit geçirdik.

Fethiye İçin Tavsiyeler:
- İki tekne turu: Biri Fethiye içinden, biri Ölüdeniz'den
- P.tesi ve Cuma geceleri Hisarönün'nde Ata Bar'da Poker adlı bir grup çalıyor, iyi de çalıyor:)
- Gece hayatında yaş ortalaması fotograftan da görüldüğü üzere; 17-25 ila 45-65 arası olup, çoluk çocuk gidin eğlenirsiniz. Ama kara kaş kara göz insan görmeye hasret kalıyorsunuz, özellikle Hisarönü küçük ingiltere:)-Bi gününüzü Saklıkent'e ayırın ve gittiğiniz de tarihi antik kent bulacağınız yanılgısını yaşamayın:)- Saklıkent'te değil, oraya varmayan yol üzerinde Kadıköy'ü geçtikten sonra, gidişte sol tarafta kalan sanırım "Esma Ana'nın Yeri"den sonra, "Ercan Abi"nin köy evinde yiyin. Misafirperverlik, ikram, gözleme, tereyağlı alabalık ve gelen hesabı hayretler içinde seyredin. 2,5 YTL bozuk parası olmadığı için paranın üstünü ödeyemeyen, aradan bir süre geçip de kalkarken 2 kilo domates istememiz üzerine domatesin parasını - sizin bana hakkınız geçti, ölsem almam, afiyet olsun, hakkınızı helal edin" diyen Ercan abi ile tanışın.-Ölüdeniz'de denize girin.