Pazar, Mayıs 27, 2007

En büyüğü 36, en küçüğü 29 yaşında üç kız çocuğuna sahipler.

Biri 3,5 yaşında diğeri 3 aylık iki torunları var.

Biri bulmaca çözmeye, diğeri de yeni keşfi internette bi şeyler yazmaya bayılıyor.

Bugün Kıyıköy'ye turstik gezi yaptılar.

Yanlarına büyük kızlarını ve büyük torunlarını aldılar.

Denize karşı çay içtiler, küçük bi kasab lokantasında ızgara yediler, taş oyma bi manastıra gittiler, torunla kız ayaklarını denize sokarken arabada beklediler, dönüş youlnda her Kıyıköy dönüşü gibi, manda yoğurdu peyniri ve tereyağı aldılar.

Çok güzel bi gün geçirdiler.

Cumartesi, Mayıs 26, 2007

herşey zamanla değişiyo tarçınım. istekler, arzular, beklentiler, heyecanlar... Nasıl da bi heves le başlamıştım yazmaya. benden sana kalacaktı, bu küçük anılar. Hatırlayamadığın döneme ait yaşanmışlıklar... küçük bedeni ve kocaman yüreğini anlatacaktım sana. Oysa ne zamandır kelimelerim yerinde değil. hızlı akıp giden zamana, sen ayak uydurup hızla büyürken, ben zamanı durdurmuş gibiyim. Birbirinin benzeri günler geçiyo, birbiri ardı sıra... sen büyüyorsun. Artık sofrayı kurmakta bana yardım ediyorsun. Ayakkabılarını ters giydiğinde, "ters giymiş duru" dediğimde, "farkındayım anne" diyorsun. artık eskisi kadar sıklıkla "ada" demiyorsun bana. bi zaman sonra sadece annen olacağım sanırım. hala yemek yemiyorsun. çok sık antibiyotik kullanıyorsun. arada bi kavga ediyoruz seninle. uzlaşmayı biliyorsun ama arada senin de damarın var (ırsi sanırım) ayak diriyorsun. beğenilerin oturmaya başladı. neyi ne zaman giymen gerektiğine kendin karar veriyorsun. sıklıkla büyüdüğünden artık abla olduğundan bahsediyorsun. artık geçmişi hatırlıyorsun. senin de geçmiş hafızan var. sadece zamanları karıştırıyorsun, tüm geçmişler senin için "gün akşam". evde yalnızlıktan hoşlanmıyor, birilerinin evde seni bekliyor olmasını istiyorsun. oysa ben yalnızlığı seviyorum. artık bisikletini çok güzel kullanabiliyorsun. bazen gözlerinde benim bakışlarımı yakalıyorum, içim bi hoş oluyo. sevinmek gibi değil, üzülmek gibi değil, garip bi duygu işte... aslında yazılacak ne çok şey yaşandı...

seni çok seviyorum böğürtlenim. çok........